Ege Üniversitesi ebelik kısmı mezunu, ebelik mesleğinde 15 yıl tecrübeye sahip Sibel Karol, İzmir 1. Bölge’den milletvekilliği için Ak Parti Aday Adayı oldu. Ak Parti Milletvekili Aday Adayı Karol, sağlıkçıların meclisteki sesi olmak için yola çıktı. Eğitim sevdalısı bir bayan olarak, ebelik önlisansını, lisans seviyesine taşıyan ve akabinde sıhhat idaresi yüksek lisansı ve sıhhat hukuku doktorası yapan Ak Parti Milletvekili Aday Adayı Karol, Bilim Sıhhat Haber Ajansı’na (BSHA) milletvekili olmaya karar verme sürecini anlattı. Sıhhat çalışanlarının mecliste temsiliyet gücüne sahip olmasının kıymetine dikkat çeken Karol, İzmir halkına seslendi, dayanak davetinde bulundu.
Türkiye’de yaklaşan 28. Periyot Milletvekili Seçimleri’nde sıhhat topluluğundan milletvekili aday adayları da dikkat çekiyor. Urla Devlet Hastanesi Sıhhat ve Bakım Hizmetleri Müdürlüğü misyonundan istifa ederek İzmir 1. Bölge Ak Parti Milletvekili Aday Adayı olan Sibel Karol, sıhhat çalışanlarının mecliste temsiliyeti için çıktığı yolda ziyaretlerine devam ediyor. Bayan milletvekili aday adaylarına birinci sıralardan yer verilmesi konusunun bayanın mecliste temsiliyeti manasında çok değerli olduğuna vurgu yapan Karol, bir sıhhat çalışanı olarak mecliste yer almanın kıymetine dair inancı ve kararlılığıyla yola çıktığını söyledi. 
BSHA: Sibel Karol’u tanıyabilir miyiz?
S.Karol: 1977 Manisa doğumluyum. Birinci, orta ve lise eğitimimi Manisa’da tamamladım. Akabinde 1994 yılında İzmir Ege Üniversitesi Ebelik önlisans branşını kazandım. Daha sonra lisans tamamlamayla birlikte 19 Mayıs Üniversitesi’nden mezun oldum. Evlendim. İki çocuk annesi bir bayan olarak eğitim hayatıma ve iş hayatıma devam ettim. Sıhhat idaresi alanında yüksek lisans eğitimi aldım. Akabinde da sıhhat hukuku üzerine doktora yaptım. Sıhhat hukuku eğitiminin bana çok katkısı oldu, sıhhat yöneticiliği alanında bakış açımı geliştirdi. 2015 yılından bugüne kadar da sıhhat bakım hizmetleri müdürü olarak Urla Devlet Hastanesi’nde misyon yaptım. 7 yıl mühletince sürdürdüğüm vazifemden milletvekili aday adayı olmak için istifa ettim. İnşallah sağlıkçıları mecliste temsil edeceğim. Misyon yaptığım müddet içerisinde biriktirdiğim dostlarımdan, meslektaşlarımdan, bayanlardan, bir Manisalı olarak hemşerilerimden de takviye alarak bu yola çıktım. Sağlıkçı bir bayan elinin mecliste olmasına çok muhtaçlık var. Elimi taşın altına koymam gerektiğine inandım ve buradayım.
“Sağlık Meslek Kümeleri Çok Dua Alan Gruplardır”
BSHA: Ebelik görevini ne kadar sürdürdünüz?
S.Karol: Ebelik mesleğimi 15 yıla yakın bir müddet icra ettim. Bu mühlet içerisinde hem birinci basamakta hem de ikinci basamakta da misyon aldım. Çok hoş anılarım oldu. Ebelik yaptığım müddet içerisinde çok dua aldım. Sıhhat meslek kümeleri çok dua alan kümelerdir. İnsanların en sıkıntı anlarında onların yanlarında oluyoruz. Hem bebek hem anne ile birlikte olunan bir meslek olduğu için ebelik mesleği, manevi istikameti çok kuvvetli bir meslek. Eşim de çocuk doktorudur. Anne ve çocuklara çok hassas bir imal var. hakikaten ebelik yaptığım periyot içerisinde hiçbir gebeme of bile dememişimdir. Benim dahil olduğum her doğum çok ve özeldir. Annelerin o kutsal anda yanlarında olmak, alınlarındaki teri silmek bir insanın doğuşuna tanıklık etmek nitekim eşi gibisi olmayan bir his. Bunu bir meslektaşlarım bir de doğum yapan anneler anlayabilirler.
BSHA: Şayet aday gösterilir ve akabinde da mecliste yer alabilirseniz ebe milletvekili olarak bir birinci olacaksınız değil mi?
S.Karol: Mecliste ebe, hemşire ve teknisyen kümesi vekil ne yazık ki yok. Tabip ve eczacı milletvekilleri sayıca daha fazla bir halde temsiliyet alıyorlar. Bu bahiste büyük bir eksiklik var. Aday adayı olduğumu açıkladıktan sonra sıhhat topluluğundan siyasi görüşü ne olursa olsun çok sayıda beşerden dayanak iletileri alıyorum. Canı gönülden desteklediklerini söylüyorlar. Türkiye’de 500 bine yakın ebe ve hemşire var. İzmir’de 25-30 bine yakın sıhhat çalışanımız var. Bizler sıhhat çalışanları olarak pandemide çok güç bir süreç geçirdik. Lakin o sürecin en büyük zorluğunu sıhhat çalışanları yaşadı. Pandemi bir savaştı. Öbür kolluk kuvvetlerinden farkımız; eldivenimiz, maskemiz ve yalnızca tulumlarımız vardı. Bizler sıhhat çalışanları bu çabada canla başla gayret ettik. Aileler, anneler, babalar bu süreçte dışarıda kaldılar. Hastaların yanında bir tek sıhhat çalışanları vardı. Değerimiz bu pandemi periyodunda daha çok anlaşıldı. Ebelik ve hemşirelik mesleği pandemi ile birlikte daha saygın meslekler ortasına girdi. Bu saygınlığı kazandıktan sonra mecliste de mesleğimizin temsilcilerinin olması gerektiğine inancımız arttı. Arkadaşlarım, meslektaşlarım aday adaylığımı içtenlikle destekliyorlar ve mecliste temsil edilmek istiyorlar. Elimi taşın altına koydum. Meslek grubumu ve sıhhat çalışanlarını en güzel biçimde temsil edeceğime de inanıyorum.
“Sağlıkçıların Sesi Olacağım. Biz hiç kimsenin yardımcısı değiliz!”
BSHA: Hemşirelik ve ebelik pandemi periyodunda daha saygın meslekler oldu dediniz. Fakat bunun aksi görüşler de var. Sıhhat kesiminde bilhassa hemşirelik kümesinde bir yıpranmışlık ve kırgınlık da hakim. Bu mevzudaki niyetiniz nedir. Siz milletvekili olursanız alanınızdaki meselelerin tahlili manasında öncelikleriniz neler olacak?
S.Karol: Ak Parti Hükümeti sıhhat konusunda dünyaya örnek olacak işlere imza attı. Dünyada başka ülkelerde, 18 yaş altında sıhhat kapsamına giren, devlet garantisi altına alınan bireyler yok. Sıhhat sisteminde hükümetimiz öncelikler vatandaşlarına bu imkanı sağlamıştır.Sağlıkta dönüşüm manasında kaliteli projeler hayata geçirildi. Kabul edilsin yahut edilmesin sıhhat sistemimizin tartışılmaz bir halde ileri seviyede olduğumuzu düşünüyorum. Uzman doktora çok rahat ulaşılıyor, görüntüleme ve analiz erişimlerinde sürat var. Pandemiyi yüz akıyla atlatmamızın nedeni de hükümetimizin siyasetleri sayesinde gerçekleşti. Cefakar sıhhat işçimiz vardı evet lakin bu uygun bir sistem sunan bir hükümetimizle birlikte muvaffakiyete ulaştı. Sağlıkçılarımızın sorunlarına gelirsek. Meseleler olabilir ve hükümetimiz onların tahlili manasında gerekeni yapacaktır. Sıkıntılardan bir kaçına değinebilirim. Taban ve teşvik uygulamalarında adaletsizlikler, yetersiz fiyat uygulamaları, sıhhatte şiddet konusunda gerekli adımlar atıldı. Yetersizlikler de giderilecektir. Nasıl ki banka kredisinde kredi ödemesini geciktirenlere kırmızı bir çizgi atılıyorsa, sıhhatte şiddete yönelenlere de bu türlü yaklaşmak ve affetmemek gerekiyor. Halkımız sıhhat hizmeti nasıl alınır eğitimi almıyor. Bu alanda bir uygulama hayata geçirilebilir. Beyaz kod verildiğinde adreslerde yalnızca kurum adresleri olmalıdır. Bu bu türlü olmadığı için beyaz kod verildiğinde birden fazla kişi vazgeçiyor. Adreslerin daha çok iş yeri adresi olmalıdır. Bir başka sorun da işçi eksikliği olarak ortaya çıkıyor. Avrupa ülkelerine göre 3 kat eksik işçiyle çalışıyoruz. Bu türlü olunca da sıhhat hizmeti veren meslek kümelerinde daha fazla alım yapılması gerekiyor. Sıhhat Bakanımız 42 bin 500 sıhhat çalışanı alımı yapılacağını duyurdu. Bu atamaların daha da fazla olacağına inancımız tam. Bir de döner sermaye sistemi ve performans sistemlerinin kaldırılması, maaş sistemi getirilmelidir. Sıhhat işçilerinin en hassas oldukları mevzulardan biri de yardımcı sıhhat işçisi kavramının olmasıdır. Bizler profesyonel sıhhat gruplarıyız. Tabip dışı ya da yardımcı sıhhat işçi tabirini yanlış buluyorum. Bu ayrımcılık algısı yaratıyor. Bizler tedavi yazan değil, tedavi ve sıhhat hizmetlerini yürüten şahıslarız. Sağlıkçıların Sesi Olacağım. Biz çiç kimsenin yardımcısı değiliz. Zira sıhhat bir takım işidir. Bu takımın içerisinde doktoru, hemşiresi, ebesi, teknisyeni, paklık çalışanı, kayıt işçisi güvenliğe kadar sıhhat bir grup işidir.
BSHA: Bayan sıhhat çalışanlarının meseleleri sizce öncelikle neler?
S.Karol: Nöbet tutan sıhhat çalışanlarının yüzde 60’ı bayanlardan oluşuyor. Her sıhhat çalışanı nöbetle çalışıyor. Bu nedenle birden fazla meslektaşımız çocuğundan uzak kalıyor ve çocuğuyla ilgilenemiyor. Her hastanenin kreş açması gerekir ya da belediyelerin bu bahiste fiyatsız kreş açması gereklidir. Bu hususta hastane belediye işbirliğini önemsiyoruz. Bir de tüm çalışan bayanların bir sorunu daha var. Doğum yapan bayanlarımız için devletin daha destekleyici olabilmesini önemsiyoruz. Sağlıklı bir bireyin yetişmesi için, bebek ve anne bağının gelişmesi için iki yıl kesinlikle bebeğin anne sütü alması için çalışan bir annenin iki yıl boyunca devlet tarafından desteklenip teminat altına alınması konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Sıhhat Bakanlığımız da bu hususta anne bebek dostu hastaneler projesi ile değerli işler başardı. Mecliste olduğum vakit bu sorunlar konusunda tahlil sağlayacağız. En yaygın meslek kümelerinden biri biziz ve bu sıkıntıların da tahlili için bizim kesinlikle mecliste olmamız gerekiyor.
BSHA: Her siyasi görüşten kişinin size takviye bildirileri attığını söylediniz. Farklı bölümlerden de oy potansiyeliniz olduğunu düşünüyor musunuz?
S.Karol: Evet. Meslektaşlarımdan farklı siyasi görüşlerden şahıslardan takviye iletisi alıyorum. Hayatın her alanında sağlıkçılar var. Mecliste de sesimizin duyulması çok değerlidir. Bu manada partiler üstü bir aday adaylığı bizimkisi. Mecliste sağlıkçılar çoğalırsa gücümüze güç katacağız. Mecliste de sesimizi duyurmamız gerektiğine inanıyorum.
“Kararlı Bir Bayanın Açamayacağı Kapı Yoktur”
BSHA: İzmir 1. Bölge Milletvekili Aday Adayısınız. İzmir’e ait öncelikle çözülmesi gereken problemler hakkında ne söylersiniz? İzmir Bayraklı’da kent hastanesi ne vakit açılacak bir bilginiz var mı?
S.Karol: Birinci bölgede ikamet eden, halkın içerisinden gelen, oradaki meseleleri bilen vekillerimiz maalesef yok. Bayan adayların daha da çok olması taraftarıyız. Tekrar de en fazla bayan vekil sayısı Ak Parti devrinde olmuştur. İzmir’in yapısı dişi, dişil bir yapıdır. En çok çalışan bayan, en çok tek ebeveynli aileler İzmir’dedir. O yüzden İzmir’deki bayanların yükünün ağırlığı daha fazladır. Ayrıyeten bayan adayların birinci sıralardan gösterilmesi gerekmektedir. Bir erkek, bir bayan formunda sıralama olmalıdır. Erkek ve bayan vekil sayıları eşit olmalıdır. Kapı çaldığında bir bayan vekil o ailenin meskenine daha rahat rahat girebilir, problemlerin tahlilinde daha aktif olabilir. Kararlı bir bayanın açamayacağı kapı yoktur. İnanç ögesidir. İzmir’de sıhhat alanında en büyük ve elzem proje kent hastanesiydi. Ne yazık ki 6 Şubat’ta yaşanan sarsıntı felaketi nedeniyle İzmir Kent Hastanesi’nin açışılında bir erteleme oldu. Öncelikle sarsıntılarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Hepimize çok büyük geçmiş olsun. Sıkıntı periyotlardan geçiyoruz, herkes vatan için birlik oldu. İzmir Kent Hastanesi de inanıyorum ki en kısa vakitte açılacaktır. Alt yapısı hazır. Hükümetimiz sıhhat alanında çok büyük atılımlar yaptı. Kent hastaneleri kuruldu. Sıhhatin değerini sıhhatimizi kaybettiğimiz vakit anlıyoruz. Yeni yapılan hastanelerin yapısı insanların kaliteli sıhhat hizmetini alabilmeleri manasında çok uygun projelerdir. Beşerler konforlu bir sıhhat hizmeti alıyorlar. Kent hastaneleri çoğalmalıdır. Sistem de binalarla birlikte yenileniyor. Otelcilik hizmeti alırken sıhhat hizmeti de alınır duruma getirildi.
‘Urla ÇEMATEM Projesi İle 1 Gencin Bile Hayatını Kurtarsak Yeter’
BSHA: İzmir’de gençlere yönelik projeleriniz var mı?
S.Karol: Gençlerin en büyük meselelerinden biri unsur bağımlılığı ne yazık ki. Urla Bölgesi’nin pilot bölge olacağı bir projemiz var. ÇEMATEM’i kurmak istiyoruz. Yetişkinlerin AMATEM’i var. 18 yaş altı için de ÇEMATEM’lerimizin sayısı hiç yok denilecek kadar az. Gençlerimizde 6 milyon 543 bine lise öğrencisi var. 15-19 yaş kümesi içerisinde de eser unsur kullanım oranı yüzde 3,5 düzeylerinde. Hususların kullanımı oranı ise yüzde 4,5’lar düzeyindedir. ÇEMATEM Projemiz, 100-150 yatak ortası olacak ve ailelerle birlikte çocukların rehabilite olabileceği bir merkez olarak hayata geçirilecek. ÇEMATEM Projesi’ni hazırladık ve en kısa vakitte hayata geçirmek maksadımız. Grubumla birlikte bir yıldır çeşitli projeler üzerine çalışıyoruz. Vekil olsak da, olmasak da ÇEMATEM Projesi’ni hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Bir gencin dahi hayatını kurtarsak bizim için kardır. Vatanını milletini seven herkes bu mevzuya eğilim göstersinler. İki çocuk annesi olarak bu mevzuyu çok önemsiyorum.
BSHA: Bir Manisalı olarak İzmir’de öbür projelere de imza attığınızı öğrendik. Biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?
S.Karol: İzmir’de Ege Manisalılar Fedarasyonu’nu kurduk. Kentimizde 208 bine yakın Manisalı var. 11 yıl öncesinde bir dernek olarak faaliyet göstermeye başladığımızda, uyuşturucuyla uğraş seminerleri düzenledik. En son Ege Üniversitesi’nde bir uyuşturucu semineri düzenledikten sonra takım olarak gençlere yardımcı olmak için bir proje geliştirdik. İzmir gençleri için Manisalılar Spor Kulübü’nü kurduk. Çocuklarımızı spora kazandırdık şu anda 170’e yakın çocuğumuz var. Futbol, güreş, badminton, voleybol üzere çok sayıda branş var. Çocuklarımızın hepsi artık meslek sahibi oldu. Gençlere ve çocuklara odaklanarak projeler yaptık ve hepsi federasyonumuzun yüz akıdır.
BSHA: Son olarak ne söylemek istersiniz?
S.Karol: Ben insanlara yardım eli uzatarak keyifli olan bir beşerim. Bayan hayatın her yerindedir. Bayan bir ortama girdiğinde güzelleştirir. Tüm İzmirlilerin, Manisalı hemşerilerimin, meslektaşlarımın, bayanlarımızın, gençlerimizin dua ve dayanaklarını istiyorum. (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)
