Kamu işçilerinin maaş artırımı taleplerine yönelik hareketler ve basın açıklamaları devam ediyor. En düşük memur maaşının 22 bin TL olması ile ilgili verilen kelamın günümüz ekonomik göstergeleri dikkate alındığında, memurun meselelerini çözmeyeceğini lisana getiren Birleşik Kamu-İş Konfededasyonu’na bağlı sendikalar düzenledikleri harekette, kamu işçilerini açlığa ve yoksulluğa mahkûm ettirmemek için insanca hayat taleplerini açıklandı.
22 Bin Değil, 32 Bin TL!
Ankara Ulus Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Lideri Mehmet Yeşildağ, en düşük memur maaşının 22 bin TL değil, 32 bin TL olması gerektiğinin altını çizerek, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimden evvel can havliyle verdiği “en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı” vaadi hala kulaklardadır. Hasebiyle gelinen noktada, kamu işçisine verilen tüm kelamların bugün ki şartlar göz önüne alınarak yerine getirilmelidir” dedi.
İnsani Şartlarda Yaşatmaya Yetecek Fiyat Artırımı Bellidir!
Birleşik Kamu-İş çatısı altında gerçekleştirilen protesto hareketine Birleşik Kamu-İş Genel Lideri Mehmet Yeşildağ, MYK üyeleri Özgür Aras, Hasan Kütük, Şükrü Balun, Ahmet Kürtül, Genel Sağlık-İş Genel Mali Sekreteri Erman Açıkgöz ve Genel Hukuk ve TİS Sekreteri Yalçın Çiftçi, Eğitim-İş Genel Lideri Kadem Özbay, Büro-İş Genel Lideri Alay Hamzaçebi, Tarım Orman-İş Genel Lideri Şükrü Durmuş ve bağlı sendikaların üyeleri katıldı. Birleşik Kamu-İş Genel Lideri Mehmet Yeşildağ tarafından yapılan basın açıklamasında, son toplu görüşmelerde sarı sendikaların razı olduğu ‘buçukluk’ artırımlar, yanlış iktisat siyasetleri sonucu yüksek enflasyon şartlarında memurun alım gücünün güzelce düştüğüne, ay sununu getiremediğine ve insanca yaşama şartlarının kalmadığına vurgu yapıldı. Genel Lider Yeşildağ, “Ağır enflasyon ortamı nedeniyle alım gücü günden güne eriyen, ay sonunu getiremeyen kamu işçileri, maaşlarında insanca yaşamalarını mümkün kılacak bir oranda artış beklemektedir. Ocak 2023 devrinde memur artırımı enflasyon farkı ve toplu kontrat artırımı, yüzde 8 olarak belirlenmişti. Temmuz 2023 periyodunda ise toplu mukavele artırımı yüzde 6’da kalmıştı. Yani yüzde 8’in üzerindeki 6 aylık enflasyon oranına yeni yüzde 6’lık toplu kontrat artırımı eklenerek 6 aylık memur artırımı belirlenecektir. Bu sayılara refah hissesi dahil değildir. Sayılarla ve gerçeklerle oynayan TÜİK Haziran ayı enflasyon açıklamasından sonra kamu işçilerinin artırım fiyatları netleşecektir. Lakin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimden evvel can havliyle verdiği “en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı” vaadi hala kulaklardadır. Münasebetiyle gelinen noktada, kamu işçisine verilen tüm kelamların bugün ki şartlar göz önüne alınarak yerine getirilmelidir. Kamu işçisinin haklarının savunucusu olan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak altını çiziyoruz. Konfederasyonumuzun AR-GE ünitesi tarafından yapılan şimdiki araştırmalar, 4 kişilik bir aile için yoksulluk hududunun 32 bin liraya dayandığını ortaya koymaktadır. İşsizlik oranını geri çekmeye yönelik kamusal adımlar atmayıp hanede çalışan insan sayısının düşmesine neden olan iktidar, tam da bu nedenle en düşük memur maaşını en az yoksulluk sonu olan 32 bin lira olarak belirlemelidir. Memur maaşı, yoksulluk hududunun altında kalmamalı devlette çalışan işçiler derin yoksulluğun pençelerine itilmemelidir” diye konuştu.
‘Halkımızı enflasyona ezdirmiyoruz’ Tekerlemesi Ete Kemiğe Büründürülmeli!
Yeşildağ kelamlarına şöyle devam etti: “Enflasyon oranı, ülkede çalışan nüfusun fiyat artırımından, kira artış oranlarına kadar birçok hayati mevzunun belirleyenidir. Bu yüzden enflasyon ölçme işi TÜİK’in yaptığı üzere hayali marketlerden alınan fiyatlarla, seçim vakti parasız dağıtılan doğalgazı seçim sonrasında işçiye ödettiren art kapı oyunlarıyla, hangi eserlerin yer aldığı mahkeme kararına karşın açıklanmayan bir garip alışveriş sepetiyle belirlenemez. Geçim kederi de, yoksulluk da bu kadar ciddiyetsiz biçimde görmezden gelinemez. Enflasyon ölçme süreçleri aylık olarak, bilimsel yollarla ve kuşkuya yer bırakmayacak formda şeffaf olarak yapılmalıdır. Belirlenen bu gerçek enflasyon oranları, tekrar aylık olarak kamu işçilerinin fiyatına yansıtılmalı, ‘Halkımızı enflasyona ezdirmiyoruz’ tekerlemesi bir defa olsun ete kemiğe büründürülmelidir.”
Kamuda Vazifeli Memur İle Personel Ortasında Gelir Adaletsizliği!
Kamudaki çalışma ömründe memur-işçi ortasında gelir adaletsizliği oluşturulduğuna dikkat çeken Yeşildağ, “İşyeri hiyerarşisine, çalışma barışına ve akla karşıt biçimde birçok memur, işyerindeki emekçi arkadaşından daha düşük fiyat alır hale gelmiştir. Hastanedeki paklık çalışanından daha az fiyat alan memur, okulundaki aşçıdan daha az fiyat alan öğretmen üzere sayısız örnekle ortaya koyulabilecek bu ucube tablo, işyerlerindeki çalışma barışını da baltalamaktadır. Burada soru, kamuda çalışan personel kardeşimizin neden o fiyatı aldığı değil, memur sıfatıyla emek verenlerin neden alamadığıdır. Kamudaki personel de memur da insani kaidelerde yaşayabileceği fiyatlara derhal kavuşturulmalı, kamudaki çalışma hayatındaki fiyat dağılımı adil bir biçimde dengelenmelidir” dedi.
Seçim Vaatlerinin ve Problemlerin Takipçisiyiz!
Birleşik Kamu-İş Genel Lideri Yeşildağ kelamlarına şöyle son verdi: “Kimsenin kuşkusu olmasın ki Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, seçim vakti verilen vaatlerin de, kamu işçilerinin geçim sorunu başta olmak üzere acil tahlil bekleyen problemlerinin da takipçisidir. Kamu işçisinin sırtında her gün biraz daha ağırlaşan bu yükün altında ezilmemesi ve fedakârca verdiği emeklerin tam karşılığını alabilmesi için sonuna kadar çaba edeceğimizin altını çiziyoruz.” (BSHA-Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)
